Eyyübiye'de Açılışı Yapılan Okula Şehit Şükrü Can Kayadibi'nin Adı Verildi
17 Mayıs 2019 tarihinde Halfeti’de terör örgütüne yönelik düzenlenen meskun mahal operasyonu sırasında terör örgütü mensuplarıyla çıkan çatışma sonucu şehadet şerbeti içen Komiser Yardımcısı Şükrü Can Kayadibi’nin adının verildiği okulun açılış töreni yapıldı.
Şanlıurfa Eyyübiye ilçesinde yapımı tamamlanan ve eğitim öğretimin hizmetine sunulan Şehit Şükrü Can Kayadibi Anadolu Lisesi’nin açılış törenine; Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Eyyübiye Kaymakamı Adem Ünal, İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, Şehit Şükrü Can Kayadibi’nin ailesi, çalışma arkadaşları ile vatandaşlar katıldı.
Okulun açılış kurdelasının şehidin ailesi ve protokol üyelerinin katılımıyla kesiminden sonra düzenlenen programda konuşan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, kahraman şehit Şükrü Can Kayadibi’nin ailesini son görev yeri Şanlıurfa’da ağırlamaktan büyük onur duyduklarını belirterek, aynı zamanda büyük bir üzüntü içerisinde olduklarını söyledi.
Vali Erin, “Hem Şanlıurfa’nın hem de şehit kanlarıyla sulanmış vatan topraklarımızın, birliğimizin, beraberliğimizin muhafazası ve güçlendirilmesi anlamında Allah için, Peygamber için, Kur’an için, bayrağımız ve vatanımız için gözünü kırpmadan, gece gündüz demeden, büyük bir fedakarlık ve özveriyle görevini yerine getiren tüm kardeşlerimizi selamlıyoruz, milletimiz adına şükranlarımızı bir kez daha iletiyoruz. Ve bu uğurda gözünü kırpmadan şehadete yürüyen Şükrü Can kardeşimiz başta olmak üzere, vatanımızın, milletimizin aziz evlatları olan şehitlerimizin hepsini rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” diye konuştu.
Bütün farklılıklarına rağmen Türkiye’nin tek devlet, tek bayrak, tek vatan anlayışı içerisinde birbirine kenetlenmiş büyük bir millet olduğunu kaydeden Vali Erin, “Büyük bir tarihimiz, onurlu şerefli bir geçmişimiz var. Bu vatan toprakları uğruna, namusumuz, şerefimiz, onurumuz, bağımsızlık ve özgürlüğümüzü korumak uğruna bugüne kadar onbinlerce şehit verdik. Bu aziz vatanı aziz kılan, bu şehitlerimizin kanıdır. Hür, bağımsız, başımız dik ve alnımız açık bir şekilde bu topraklarda yaşamaya devam edecek, bu aziz milletin aziz evlatları da yeryüzündeki tüm mazlumlara ilham kaynağı olmayı sürdürerek, zalimlerin de her zaman vesileyle korkulu rüyası olmaya devam edecektir” dedi.
Türk milletinin 1000 yıldır bayraktarlığını yaptığı İslam dininin emri olarak dünyanın her tarafındaki mazlumlara da kol kanat gerdiğini hatırlatan Vali Erin, bu büyük sorumluluğun bedelinin de bugüne kadar ödendiğini ve bundan sonra da ödeneceğini ifade etti.
Şehit Şükrü Can Kayadibi’ni uğurladıktan sonra da şehitler verildiğini dile getiren Vali Erin, şehadetin önemine vurgu yaparak, “Onlara ölüler demeyiniz. Şükrü Can Kayadibi gibi vatanı, milleti, namusu için canını veren kardeşlerimizin hepsi canlıdır ve yanımızdadır. Cenab-ı Allah’tan sadece, onların şefaat edeceği kullar arasına bizleri de dahil etmesini isteyebiliriz” dedi.
Şehidin ailesinin, annesinin, babasının, eşinin ve çocuklarının yüreğindeki acıyı paylaştıklarını ancak dindiremediklerinin farkında olduklarını ifade eden Vali Erin, “Şükrü’yü cennete uğurladık ama hayatta Allah hayırlı uzun ömür versin, tüm evlatlarımız sizin evlatlarınızdır. Bizler de öyle. Öyle kabul edin. Devlet olarak, yöneticiler olarak ve evlatlarınız olarak bundan sonraki, ömrümüzün geri kalan kısmında size sadece hürmet etmek, acınıza ortak olmak ve sevincinizi paylaşmak düşer bize. Söyleyeceğimiz son laf da şu, aslında sözlerin en güzelini Cenab-ı Allah söylemiş ve Peygamberimiz de izah etmiştir. Şehadet makamı, bir faninin ulaşabileceği en yüce mertebedir. Ve bu makam Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselam’ın hemen yanıbaşıdır. Şehidimiz çok büyük bir fedakarlık gösterdi, çalışma arkadaşlarıyla sahurda oradaydı. Tanıdığımız, gözü kara Şükrümüz, yine büyük bir fedakarlıkla 3-4 kardeşimizin hayata tutunmasını sağladı. Büyük bir kahramanlık örneği gösterdi. Cenab-ı Allah’ın davetine evet dedi, gözünü kırpmadan yürüdü ve gitti. Dolaysıyla Şükrümüzün, kardeşimizin arkasından ah vah etmek değil, onun eriştiği o makama ve uğruna canını feda ettiği o değerlere sahip çıkmak düşer” diye konuştu.
Şehit Şükrü Can Kayadibi’nin şehadetiyle ilgili yaşanan olayı kısaca anlatan İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu ise, olay anında teröristlerin attığı el bombasının üstüne atılan Şükrü Can Kayadibi’nin diğer arkadaşlarının hayatını kurtardığına dikkat çekerek, “Kahraman Şükrü Can kardeşimizin aziz hatırasını ilelebet Türk milletinin yüreğinde yer bulacağına inancımız tamdır. Bu manada biz de Şükrü Can kardeşimizin adının yaşaması için bu okula ismini verdik. Rabbim tekrar, rahmetiyle muamele eylesin. İnancımıza göre, Peygamberlikten sonraki en büyük makam, şehadet makamıdır. Rabbim onu, bizden daha çok sevdi ve o makama layık gördü. Rabbim bizi onun şefaatine nail eylesin. Bir kez daha Şükrü Can kardeşimizi ve kutsal vatan toprağı uğruna kanlarıyla bayrağımızı bayrak yapan, canlarıyla topraklarımızı vatan yapan tüm şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde hürmetle eğiliyorum. Ruhları şad olsun” diye konuştu.
Tören, İl Müftüsü Mehmet Taştan’ın yaptığı dua ve okulun gezilmesinin ardından sona erdi.
Şehit Komiser Yardımcısı Şükrü Can Kayadibi:
16.09.1991 tarihinde Ankara ili Çubuk ilçesinde doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Ankara ili Altındağ ilçesi 13 Ekim İlköğretim Okulunda tamamlamış, 2010 yılında Altında İnönü Lisesinden mezun olduktan sonra aynı yıl Bitlis Polis Meslek Yüksek Okulunu kazanmıştır.
Eğitimine devam etmekte iken 2011 yılında gönüllü olarak Özel Harekat branşını seçerek Balıkesir Polis Meslek Yüksek Okuluna geçmiş, 2012 yılında Özel Harekat eğitimini başarı ile tamamlamış ve Polis Memuru olarak Batman ilinde göreve başlamıştır.
15.03.2017 tarihinde Polis Akademisinden Komiser Yardımcısı olarak mezun olan Şehit Şükrü Can Kayadibi, terfien Şanlıurfa ili Özel Harekat Şube Müdürlüğü’ne atanarak göreve başlamıştır.
18 Mayıs 2019 günü Şanlıurfa ili Halfeti ilçesinde PKK terör örgütü üyelerine yönelik yapılan hücre evi baskınında çıkan çatışmada şehit olmuştur.
Şehidimiz evli ve iki kız çocuğu babasıdır.