Şanlıurfa Tabip Odası şiddete karşı açıklama yaptı

Şanlıurfa Tabip Odası, son günlerde sağlıkta yaşanan şiddet olaylarının sorumlusunun hekimler ve sağlık çalışanları olmadığını belirterek, sağlık sistemindeki eksikliklere dikkati çekti.

Şanlıurfa Tabip Odası, son günlerde sağlıkta yaşanan şiddet olaylarına karşı basın açıklaması yaptı.

Oda binasındaki açıklamayı Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Dr. Bulut Ezer okudu.

5 yıl önce silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Dr. Fikret Hacıosman’ı ve şiddet nedeniyle hayatını kaybeden tüm hekim ve sağlık emekçilerini saygıyla anarak konuşmasına başlayan Ezer, sağlıkta şiddet olayları sonrası çıkarılan yasanın yetersiz olduğunu ifade ederek, sorunun yalnız yasayla değil şiddeti körükleyen politikalarla ve sağlık sisteminin değişmesiyle çözülebileceğini ileri sürdü.

“ŞİDDET OLMASAYDI DR. FİKRET YAŞAYACAKTI”

Sağlıkta şiddete karşı etkili önlemler için yüzlerce defa çağrı yaptıklarını belirten Ezer, şunları söyledi:

“Ancak çağrılarımıza kulak verilmemesi sonucunda her gün ama her gün Türkiye’nin farklı şehirlerinden akıl almaz şiddet olayları duymaya devam ettik. Yürüttüğümüz mücadele sonucunda adım atmak zorunda kalan Sağlık Bakanlığına; önerilerimizin yalnızca bir kısmını alarak çıkarılan yasanın yetersiz olduğunu, sorunun yalnız yasayla da çözülemeyeceğini, toplumsal varoluşumuzu aşındıran, şiddeti körükleyen düşmanlaştırıcı politikalarla sağlık sistemi başta olmak üzere her boyutu kapsayan bütünlüklü bir değişim gerektiğini ilettik. Geldiğimiz noktada, ne gerçekten caydırıcı önlemler alındı ne de çalışma alanlarımızda ve koşullarımızda sağlıkta şiddete karşı düzenlemeler yapıldı. Geçtiğimiz sene, Dr. Ekrem Karakaya’nın ölümünden birkaç ay önce önerdiğimiz, sağlık kurumlarına silahla girilmemesini de içeren yasal düzenlemeler de görmezden gelindi. Sonuçlarını maalesef acıyla yaşadık, yaşıyoruz.”

 

Bulut Ezer, 3-5 dakikaya sığdırılmaya çalışılan muayenelerle verilemeyen sağlık hizmetinin, yok sayılan sağlık hakkının, bulunamayan ilaçların, yapılamayan ameliyatların, mesleki özerkliğe yönelik müdahalelerin, hekimlerin/sağlık emekçilerinin tükenmişliği ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik zorlukların toplumun sağlığını bozduğunu kaydettiği açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Sağlık Bakanına yeniden sormak istiyoruz. Artık canımıza da kasteden bu sorunlarımıza karşı halen sadece tweet atmakla mı yetineceksiniz? Hekimlerin, sağlık emekçilerinin yaşadıkları sorunlar için tek yapabileceğiniz bu mu? Her ay sayısı katlanarak artan yüzlerce hekim bu kötü koşullar ve gelecek kaygısıyla ülkesini terk ediyor. Neredeyse hepimiz, çalışma yükümüzün yanında bu sağlık sisteminde ruhsal anlamda zorluklarla da karşılaşıyoruz. Daha geçen hafta üç meslektaşımız intihar etti. Yüzlerce sağlık emekçisi her gün şiddet görüyor.”

Bir gün daha kaygıyla çalışmak istemediklerini belirten Bulut Ezer, “Bir kere daha yaşatmak isterken ölmek istemiyoruz. Bu nedenle başlattığımız eylem sürecinde topluma çağrımızdır; sağlıkta yaşadığınız sorunların sorumlusu ne hekimler ne de sağlık çalışanlarıdır. Randevu bulamamanızın, 5 dakikada muayeneye mecbur bırakılmanızın, eczanelerde kalem kalem ödeme yapmanızın, hastanelere ulaşamamanızın ve diğer bütün sorunlarınızın sorumlusu bu sağlık sistemidir. Gelin bu sistemi hep birlikte değiştirelim” diye konuştu.