Şehir Plancılarından Özdiker çarşısı "yıkılsın" desteği!

Günlerdir Urfa kamuoyunda "Özdiker Çarşısı yıkılacak mı, yıkılmayacak mı?" tartışmaları sürerken Şehir Plancıları Odası Başkanı Mehmet Selim Açar konuya dair önemli açıklamalarda bulundu.

Resmi Gazete ile yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararları kapsamında Şanlıurfa'da acele kamulaştırma kararı alınan ‘Özdiker Kuyumcular Çarşısı’ kamulaştırma çalışmalarına dair tartışmalar sürerken Şanlıurfa Şehir Plancıları Odası Başkanı Mehmet Selim Açar konuyla ilgili görüşlerini açıkladı.

122 işyerinin kamulaştırılarak yıkılması sonucu Büyükşehir Belediyesi alanda meydan ve çevre düzenlemesi yapmayı planlarken esnaf da kamulaştırma ücretini düşük bularak duruma tepki gösterdi. Günlerdir kamuoyunda akıbeti merak edilen çarşı ile ilgili önemli bir açıklama geldi. Başkan Açar çarşı ile ilgili iddia ve söylentileri yorumlayıp çarşının geleceği ile ilgili de fikirlerini şu sözlerle paylaştı:

"Özdiker Çarşısının kamusallaştırmasıyla ilgili sosyal medyada yapılan bir tür açıklamalar sonrası, durumun hem teknik analizini yapmak hem de bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak gereği hasıl olmuştur. Bu hususta sosyal ve teknik bir değerlendirme yapmak gerekirse; sadece bu konu özelinde değil genel itibarı ile bu şehirde ekseriyet bilgi sahibi olmadan fikir sahibidir. Bu şehir ne idarecilerin ne de paye peşindeki siyasetçilerin insafına ve inisiyatifine bırakılamayacak kadar kadim bir beldedir.

Özdiker Çarşısı Hukuki çerçeveden incelendiğinde Cumhurbaşkanlığı tarafından Büyükşehir Belediyesine devredilmiş acele kamulaştırma kararı yetkisi olduğu görülmektedir. Bu durum Büyükşehir Belediyesinin elini kuvvetlendirmekte olup topu taca atma lüksünü ortadan kaldırmaktadır.

'TAŞINMAZLAR İMARA AYKIRI'

Söz konusu taşınmazlar Meri İmar Planında incelendiğinde Meydan Lejandı ile işli olduğu görülmektedir. Dolayısıyla söz konusu taşınmazlar imara aykırı bir yapılaşmaya konudur ve ekonomik ömürlerini tamamlamaları halinde tekrar yapılması mümkün değildir.


GÜMRÜK HANI İLE BİRLEŞTİRME ÖNERİSİNE TEPKİ

Taşınmaz alanda incelendiğinde turistik ve kültürel açıdan bölge ile direk organik bağının olmadığı, gerek satışı yapılan ürün çeşitliliği gerek yapı tipolojisi bakımından turizme katkı sunan bir alan değildir. Bu noktada yapılan bazı açıklamalarda bu yapının Gümrük Hanı'na entegre edilmesi gerektiği yönündeki söylemleri inşallah gerçek değildir diye düşünmeden edemedik. Aralarında yapı malzemesinden dönemine, tarihinden dokusuna kadar dağlar kadar fark olan bu yapıları birleştirme önerisi sırf konuşmak için konuşmaktır.

Alan şehircilik açısından incelendiğinde; meydan olması durumunda Arasa Hamamı ve Gümrük Hanı gibi her kente nasip olmayan yapıların cephe aldığı bir kentsel kullanım alanı olarak şehrin tarihine ve turizmine katkı sunacaktır.

'GÜMRÜK HANI DAHA İŞLEVSEL HALE GETİRİLMELİ'

Gümrük Hanı yapıldığı tarihten günümüze şehrin sosyal ve kültürel faaliyetleri için en uğrak noktalardan biri olmuştur. Günümüzde turistik değerini anlatmaya gerek bile yok. Ancak bu şehrin en büyük sorunlarından biride elimizde ki değerlerin pazarlamasını yapamamak.

Gümrük Hanı söz konusu kamulaştırma bittikten sonra yapılması gereken Gümrük Hanını daha işlevsel bir hale getirmektir. Bu konuda Türkiye'den örnekler verecek olursak olan Diyarbakır Deliler Hanı,Tokat Yazmacılar Hanı, Bursa Issız Han,İzmir Abacıoğlu Hanı, Urfa Samsat Han v.b.  Koruma kullanma dengesi çerçevesinde, akşam 5'te kapılarını kapatan bir yapı değil de 24 saat yaşamın sürdüğü, gece belki de konaklamaya yönelik fonksiyonları barındıran bir yapı olması hususunda üzerine çalışılmalıdır. Bu çalışma atıl durumda ki diğer hanlarda da yapılabilir.


'ESNAFIN ÇEKİNCELERİNE KATILMIYORUZ'

Bu alanın kamulaştırılmasında çarşı esnafımızın çekincelerini anlıyoruz ama çekincelere katılmıyoruz. Kamulaştırma olunca 'yağma hasanın böreği' olmuyor. Diğer tarafta idarecilerimiz için bu husus kim ne der, nasıl tepkileri almayız meselesi değil memleket meselesi olmalıdır."