Urfa Barosu'ndan Said-i Nursi'nin kayıp naaşıyla ilgili açıklama!

Bediüzzaman Said-i Nursi'nin kayıp mezarının bulunması için açmış olduğu davalardan sonuç elde edemeyen Şanlıurfa Barosu, son olarak davayı reddeden istinaf mahkemesinin karanını AİHM'e taşıyacağını bildirdi.

Şanlıurfa Barosu, 23 Mart 1960 yılında Şanlıurfa'da vefat eden Bediüzzaman Said-i Nursi'nin mezarı 27 Mayıs darbecileri tarafından bir gece ansızın Urfa'dan kaçırılmasına ilişkin Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesine dava açtı. Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesi 7 Temmuz 2019 tarihinde vermiş olduğu kararda baronun dava konusu işlemin iptali maksadıyla dava açma bakımından işlem ile arasında menfaat bağının bulunmadığı; davayı açmaya ehil olmadığından bahisle davayı ehliyet yönünden usulden reddetmişti. Sonraki istinaf sürecinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi de baronun başvurusunu reddetmişti.

Şanlıurfa Barosu avukatlarından Nurullah Küçükoğlu, bugün baroda söz konusu kayıp mezarın bulunmasına ilişkin davalarla ilgili açıklama yaptı.

Açtıkları davaların reddedildiğine vurgu yapan Küçükoğlu, şunları söyledi:

 “Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesinde 2020/1391 esas numarasıyla yeniden görülen davada mahkeme, davanın esastan reddine karar verilmiştir. Esastan red kararı üzerine Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi,  yapmış olduğumuz istinaf sonrasında 5 Mayıs 2022 tarihinde ve 2022/1332 esas, 2022/1069 karar sayılı kararı ile istinaf başvurumuzun bu kez reddine yine kesin olarak karar vermiştir. Mevcut durumda baromuzca Anayasa Mahkemesi İç Tüzüğüne göre Anayasa Mahkemesine başvuru yapma olanağı bulunmadığından, baromuzca bahse konu istinaf mahkemesi kararı, titiz bir çalışma sonucunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınacaktır.”

Dava dosyası istinaf mahkemesindeyken merhum Said-i Nursi’nin yasal mirasçısı adına aradıklarını belirten kimi avukatların baronun bu davadan vazgeçmesi yönünde talepte bulunduğunu hatırlatan avukat Küçükoğlu, “Her ne kadar ilgililer,  herhalde Kamuoyu nezdinde zor durumda kalmamak için resmi olarak davaya herhangi bir müdahalede bulunmamış olsalar bile, açmış olduğumuz davaya destek olmak yerine böyle bir teşebbüste bulunmalarını da esefle ve hayretle kamuoyunun dikkatine sunmak durumunda kalmış bulunmaktayız. Mezarının parçalanarak naşının kaçırılışının yıl dönümü olan bugünde Merhum Bediüzzaman Said-i Nursi’yi kez daha rahmet ve minnetle yad ediyoruz” ifadesini kullandı.