Milli Eğitim Bakanlığı, ülkedeki öğretmen açığını kapatmak için ders ücreti karşılığında okullarda ücretli öğretmen çalıştırıyor. 'Ücretli kölelik' yorumlarına neden olan uygulamada ücretli öğretmenlere reva görülen maaşlar ise 'pes' dedirtiyor. Açlık sınırının 7 bin 500 liraya dayandığı ve hayat pahalılığının arttığı ülkede ücretli bir öğretmenin ekim ayında aldığı maaş 5 bin 500 lira olan asgari ücretin de altında kaldı.
Sigortaları 12-13 günden yatan ücretli öğretmenler, hiçbir özlük hakkına sahip olmadıklarını belirtiyor. Özlük hakları ve atama sorunları için dün başkent Ankara’da toplanan ücretli öğretmenler sorunlarına kalıcı çözüm için çağrıda bulundu.
URFA’DA NE KADAR ÜCRETLİ ÖĞRETMEN VAR?
Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası’nın (Türk-Eğitim-Sen) 81 il valiliğiyle yaptığı araştırmaya göre, Şanlıurfa en çok ücretli öğretmenin görev yaptığı 4. il konumunda.
Şanlıurfa'da bulunan 3 bin 217 ücretli öğretmenin bin 704'ü eğitim fakültesi mezunu, bin 290'ı ise herhangi bir lisans mezunu durumunda. 223 kişi ise 2 yıllık üniversite mezunu olmasına rağmen matematik, fizik, kimya, ingilizce dahil branş derslerine giriyor.
YAPILAN İŞ AYNI, ÜCRET NEDEN FARKLI?
BİHA’nın ücretli öğretmenlerin sorunlarıyla ilgili görüştüğü eğitim sendikalarının Urfa’daki şube yöneticileri eğitimde tasarruf olamayacağına dikkati çekti.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Şanlıurfa Şube Başkanı Mahmut Binici, aynı işi yapan kadrolu öğretmenle ücretli öğretmen arasında ücret bakımından devasa farklar olduğuna vurgu yaptı.
“Bizim öteden beri savunduğumuz şey eşit işe, eşit ücret” diyen Binici, şunları söyledi:
“Anayasa da bunu emrediyor. Aynı işi yapanlar insanların ücretleri arasında devasa farklar var. Bir ücretli öğretmen şu anda asgari ücretin altında para alıyor. Ülkedeki enflasyonu göz önünde bulundurunca bırakın açlık sınırını, sefalet sınırının altında çalıştırılıyorlar. Şimdi iş var, işi yapacak insanlar var. Siz neden kadrolu çalıştırmıyorsunuz? Biz bu duruma karşıyız, anayasamız da bu durumu karşı.”
Ücretli öğretmenlerin ders karşılığında çalıştırıldığını, öğretmen statüsünde çalıştırılmadığını belirten Binici, “Diyelim ki bir işi yaptırıyorsunuz, iş bitince eve gönderiyorsunuz. Ücretli öğretmenlikte de böyle bir durum var. Bunun doğru olmadığını savunuyoruz. Öğretmeni öğretmen olarak çalıştırmalısınız, kadro vermelisin” dedi.
COŞKUN: UCUZ İŞÇİLİK
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun da ücretli öğretmenliğe kesinlikle karşı olduklarını söyledi.
“Ücretli öğretmenlik ‘ucuz işçilik’ manasındadır” diyen Coşkun, “Okulda aynı işi yapıp, aynı sınıfa gireceğiz, aynı dersleri göreceğiz ama biri ücretli olup 4-5 bin lira alacak, diğeri kadrolu olup 9-10 bin lira alacak! Kesinlikle bunu kabul etmiyoruz” diye konuştu.
Urfa’da 10 bin öğretmen açığı bulunduğunu ve var olan öğretmen açığının ücretli öğretmenlik ile doldurulmaya çalışıldığını vurgulayan Coşkun, şunları söyledi:
“Günümüzde asgari ücretin zaten yetersiz olduğunu, açlık sınırının 7 bin lirayı aştığını biliyoruz. Bir üniversite mezunu, bir fakülte mezunu eğitim-öğretime hazır bu işi yapacak uzman birinin gelip bu tür durumda çalışması hiçbirimizin tasvip etmeyeceğimiz, kabul etmeyeceğimiz bir durum. Kesinlikle kadrolu öğretmen ataması yapılması gerekir. Bir de branş öğretmenliği olursa 30 saati tamamlama ihtimali yok. Dolayısıyla daha az derse giriyor ve onun aldığı ücret 3-4 bin lirayı bulmuyor belki. Ücretli öğretmenliğin bir önce kaldırılıp kadrolu öğretmen atamasına geçilerek arkadaşlarımızın da mağdur edilmemesi, hakkının verilmesi için gerekli çalışmaların başlaması gerek”.
YORUMLAR