Filistin’in İsrail tarafından işgal edilmesi ve işgail ile birlikte İsrail’in katliamlarını sürdürmesi üzerine dünyanın çeşitli yerlerinde tepkiler sürüyor. Şanlıurfa’da ise bir grup kadının bir araya gelmesiyle kurdukları Kudüs Anneleri Platformu üyeleri bağımsız Kudüs için eylemlerini 28. hafta Şanlıurfa Dergah Cami avlusunda sürdürdüler.
Bu haftaki basın açıklamasına AK Parti Kadın Kolları MYK Üyesi Hayrunnisa Avcı , MKYK Üyesi Zeliha Akın, AK Parti Şanlıurfa İl Kadın Kolları Başkanı Demet Saatçi Güven, KASAV Yönetim Kurulu Başkanı Gülhan Cengiz ve Şanlıurfalı anneler katıldı.
Mescidi Aksa, Kudüs ve Filistin Özgür olana kadar mücadelemize devam edeceklerini belirten Kudüs Anneleri Platformu sözcüsü Ruveyda Ural: ” Kudüs’e yapmış olduğu ziyaret sonrası 11 Haziran’da Türkiye’ye dönmek için geldiği Tel Aviv’deki Ben Gurion havalimanında gözaltına alınan ve ‘İsrail devletinin güvenliğini tehdit ve terör örgütleriyle bağlantı şüphesi’ suçlamalarıyla gözaltı süresi 8 Temmuz’a kadar uzatılan Ebru Özkan kardeşimize yapılan haksızlık gösteriyor ki, Dünyanın gözü önünde siyonist israil tarafından yapılan haksızlıklar, zulüm ve işgal gün geçtikçe ilerlemektedir” dedi.
İŞTE O BASIN AÇIKLAMASI:
“Mekke İddiamız, Medine Davamız,
Kudüs Bitmeyen Duâmız…”
Bugün yirmi sekizincisini düzenlediğimiz Mescidi Aksa ve Kudüs hürriyetine kavuşuncaya kadar sürdürmeyi planladığımız namaz ve dua buluşmaları ile sesimizi daha gür çıkaracağız. Urfa’dan Kudüs’e, İntifadaya yüksek sesle selam diyoruz ve her türlü desteğimizi yineliyoruz.
Kudüs’e yapmış olduğu ziyaret sonrası 11 Haziran’da Türkiye’ye dönmek için geldiği Tel Aviv’deki Ben Gurion havalimanında gözaltına alınan ve ‘İsrail devletinin güvenliğini tehdit ve terör örgütleriyle bağlantı şüphesi’ suçlamalarıyla gözaltı süresi 8 Temmuz’a kadar uzatılan Ebru Özkan kardeşimiz için buradan siyonist israile sesleniyoruz;
Bir an evvel düştüğün gafletten çık ve Ebru kardeşimizi hürriyetine kavuştur, daha fazla sabrımızı taşırma!
Filistinli kardeşlerimizin 30 Mart’ta başlatmış oldukları Büyük Dönüş Yürüyüşünün ‘Kuşatmayı Kırmak’ adını verdikleri 15.haftasını 6 Temmuz Cuma itibariyle geride bıraktık. Yüzyılın anlaşmasını düşürmek, ablukayı kırmak için birlik adı verilen ve tamamen barışçıl olan Büyük Dönüş Yürüyüşünde işgalci siyonist israil tarafından şehit edilen Filistinli kardeşlerimizin sayısı 150’ye yaklaştı, yaralılarımızın sayısı ise 14 bin civarındadır. Bu yaralıların tedavilerinin çok kısıtlı tedavi şartlarında yapıldığı göz önüne alındığında şehit sayımızın artması maalesef kaçınılmaz bir durum olmaktadır. Dünyanın gözü önünde siyonist israil tarafından yapılan haksızlıklar, zulüm ve işgal gün geçtikçe ilerlemektedir. Sözde insan hakları diye ortalarda cirit atan batılı oluşumlar ikiyüzlü tavırlarını giderek aşikâr bir hale getirmekteler. Batıda yaşanan en küçük olayda ayaklanan, ortalığı ayaklandıran batılı insan hakları savunucuları söz konusu Müslümanlar olunca gözlerini yumup, başlarını kuma gömmekte ve bazıları siyonist israile, yaptığı işgal ve zulümlere destek vererek savunmaktadırlar. Durum böyleyken biz Müslümanların halen batıdan medet ummamız bizleri de onlardan farklı kılmayacaktır. Müslüman ülkelerin Devlet Başkanlarının bir an evvel kendi yaramızı kendi elimizle sarmamız gerektiğini anlamaları gerekmektedir. İslâm İşbirliği Teşkilatının sadece toplantılar yapıp, kararlar alan ve bu aldığı kararları açıklayıp sonra fiili adımları atmayan bir yapıdan çıkarak aldığı kararlar için fiili adımlar atması gerekmektedir. Geçtiğimiz toplantıda alınan kararların uygulanmasıyla ilgili gerekli adımlar atılmadığı gibi Filistin’i devlet ve başkentini Kudüs olarak tanımayan ve hiçbir şekilde destek olmayan Müslüman ülkelerin olması ise Ümmet için ziyadesiyle üzücü bir olay olmaktadır.
Merhum Başbakanımız Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın dediği gibi ‘İsrail ancak güçten ve zordan anlar, konuşmaktan anlamaz’ olduğundan ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da ‘Müslümanlar için mübarek beldelerimizi korumak imkân değil, iman meselesidir’ sözleri üzerine İslâm Birliğinin artık fiili adımları atması gerekmektedir. Müslüman ülkeler alacakları yaptırım kararları ve gerekli olan fiili askeri müdahaleyi yapmaları halinde siyonist israil ve destekçisi Amerika birleşik devletleri yapmış oldukları haksızlık, zulüm ve işgalden geri adım atacaklar ve gereğini yapacaklardır. Ellerinde taşlar ile ümmetin onuruna, izzetine sahip çıkarak şehadete koşarak giden Filistinli kardeşlerimize karşı yapmamız gereken,fiili adımlara atarak onların davalarının ve haklarının yerini bulmasını sağlayabiliriz.
Filistinli kardeşlerimiz, bizlerin olması ve ölmesi gereken yerde ümmetin onuru ve izzeti yere düşmesin diye bu kadar mücadele verirken biz Müslüman ülkelerin bu kararları almaması ve fiili adımları atmaması Ümmetin düşmüş olduğu hali gözler önüne sermektedir. Acilen bu halden çıkmamız gerekmektedir. Unutmayalım ki; Kudüs giderse, Medine’yi koruyamayız. Medine giderse, Mekke’yi koruyamayız, Mekke giderse, Kâbe’yi de kaybederiz. Unutmayınız Kudüs demek İstanbul demektir, Medine, Mekke demektir, Kahire demektir, Şam, Bağdat, Saray Bosna demektir ve İslâm Âlemi demektir.
Kudüs Anneleri Platformu olarak15.Cuması gerçekleştirilen Büyük Dönüş Yürüyüşünde bugüne kadar şehid olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyor, aileleri ve Filistinlilere sabrı cemil niyaz ediyoruz. Yaralananlara şifalar diliyoruz.
Kudüs Anneleri Platformu olarak, 3.İntifada ve Büyük Dönüş Yürüyüşünün amacına vasıl olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz. Buradan Sizleri, 3.İntifada ve Büyük Dönüş Yürüyüşünü başlatan Filistinli kardeşlerimize destek olmaya devam ediyoruz. Onlar, Ümmetin izzetini korumak için mücadele ediyorlar. Onlar olmamız ve ölmemiz gereken yerde mücadele ediyorlar. Yetersiz sağlık ve yaşam koşulları altında mücadele eden Filistinlilere herkesi destek olmaya davet ediyoruz.
Siyonist İsraile buradan yüksek sesle haykırıyoruz; Yaptığınız hiçbir katliamı, hiçbir acıyı unutmuyoruz, unutmayacağınız, yüreğimizde hissediyoruz. Ve bunların hiçbirini de yanınıza bırakmayacağız. Kudüs Anneleri Platformu olarak bu katliamların bir daha yaşanmamasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz.
Mescidi Aksa, Kudüs ve Filistin Özgür olana kadar mücadelemize devam edeceğimizi Urfa’dan Tel Aviv’e haykırıyoruz.
Kudüs İslam’ındır ve İslam’ın Kalacaktır.
Allah’ım! Kudüs’teki ve yeryüzündeki bütün mazlum kardeşlerimizin acısını yüreğimizde hissettir! Allah’ım! Kudüs’te, Afrin’de, Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Doğu Türkistan’da, Arakan’da ve dahi tüm İslam beldelerinde; İslamiyet için, Müslümanlar için, İslam beldeleri için mücadele Müslümanları ve askerlerimizi muhafaza eyle, zalim ve küffara karşı galib ve muzaffer eyle. İslâm Âleminde ittihad ve vahdeti nasip eyle. Bizi basiretsizlerden, ferasetsizlerden, vicdansızlardan, zalimlerden yana eyleme! Allah’ım! Mescid-i Aksa’yı ve İslam beldelerini işgale yeltenenlere fırsat verme! Müslüman kardeşlerimize içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için yardım eyle! Bizlere yeniden aziz bir ümmet olarak adaleti ayakta tutmayı nasip eyle! Bizlere Siyonist işgalinden kurtulmuş özgür, bağımsız ve İslam’ın hâkim olduğu Kudüs ve Filistin topraklarını görmeyi, o beldelere İstanbul’a gider gibi gitmeyi nasip eyle. Mübarek günler ve beldeler hürmetine dualarımızı kabul eyle Allah’ım!
YORUMLAR