Her yıl 18-24 Kasım tarihleri arası Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası olarak kabul edilirken, Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Reşat Ceylan, konuyla ilgili bir açıklama yaptı.
Ceylan, son yıllarda giderek artan ve yaygınlaşan antibiyotik direncinin tedavisi zor hatta imkânsız enfeksiyonlara neden olduğunu ifade ederek bu durumun halk sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştığına dikkat çekti.
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Reşat Ceylan açıklamasında şunları söyledi:
“Günümüzde dirençli mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonların hızla küresel düzeyde yayılması endişe vericidir. DSÖ’ye göre, her yıl dünya çapında 700 bin kişi ilaca dirençli bakterilerle enfeksiyon sonucu ölmekte ve 2050 yılında antimikrobiyal direnç nedeniyle 10 milyon kişinin hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir.
Bu haftada yapılacak etkinlikler ile toplum, sağlık çalışanları, çiftçiler, hayvan sağlığı uzmanları ve politika yapıcılar arasında direncin yayılmasını önlemeye yönelik iyi uygulamaları teşvik etmek amaçlanmaktadır. 2022 yılının teması ‘Antimikrobiyal direnci birlikte önlemek’ olarak belirlenmiştir. DSÖ tüm sektörleri, tek sağlık yaklaşımıyla birlikte çalışarak antimikrobiyallerin akılcı kullanımını teşvik etmeye ve AMD’i önleyici tedbirleri güçlendirmeye çağırmaktadır.
Ülkemiz hem antibiyotik tüketiminde hem de antimikrobiyal dirençte Avrupa bölgesinde en yüksek yüzdelere sahip ülkeler arasında olup, AMD ile mücadele çalışmaları oldukça önem arz etmektedir. Direnç ile mücadelede toplumun her kesimine görevler düşmekte olup, hepimiz üzerimize düşenleri yapmalıyız.”
ANTİBİYOTİKLERİN ALTIN ÇAĞI SONA ERDİ
Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Reşat Ceylan, 1940 yılında kullanıma giren Penisilin ve sonrasında ardı ardına keşfedilen antibiyotiklerin “her derde deva” inancıyla bilinçsizce aşırı kullanımı, mikropların antibiyotiklere direnç geliştirmesine neden olduğunu kaydederek her yeni antibiyotiğin kullanıma girmesi ile mikropların yeni direnç mekanizmaları geliştirdiğinin altını çizdi.
Dr. Öğretim Üyesi Ceylan şöyle devam etti:
“Dünya genelinde antibiyotik tüketimi son 20 yılda artış göstermiştir. Son yıllarda antibiyotiklerin doğru kullanılması için yürütülen faaliyetler sonucunda antibiyotik tüketiminde bir miktar azalma olsa da hem antibiyotik tüketimi hem de antimikrobiyal direnç açısından henüz istenilen seviyelere erişilememiştir. Bu sebeplerden dolayı yürütülmekte olan eğitici ve farkındalıkla ilgili faaliyetlere ek olarak antibiyotiklerin doğru kullanılması ve enfeksiyon kontrol önlemleri bir arada ele alınmalıdır. Günümüzde halen dünya genelindeki her dört ölümden yaklaşık biri enfeksiyonlara bağlıdır. Direnç arttıkça tedavisi zor ve hatta imkânsız enfeksiyonların artması, toplumda enfeksiyon hastalıklarının daha uzun sürmesi, salgınların sıklaşması ve ölüm riskinin artması söz konusudur.”
Ceylan, tüm bu olumsuzlukların önüne geçmek için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“•Hekim reçete etmedikçe asla antibiyotik kullanılmamalı,
• İlaçlar doğru yoldan, doğru zaman aralıklarında, doğru dozda ve belirtilen süre boyunca kullanılmalı,
•Hasta kendisini iyi hissetse bile tedaviyi hekimin belirttiği süreden önce sonlandırmamalı, aksi halde antibiyotik direncinin gelişebileceği unutulmamalı,
•Özellikle grip ya da nezle gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yerinin olmadığı bilinmeli,
• Komşusuna iyi gelen ilacın kişinin kendisine zarar verebileceği unutulmamalı, başkasının antibiyotiği kullanılmamalı,
• Daha önceki bir hastalıkta kullanılan antibiyotik, tekrar benzer hastalığa yakalanılsa bile hekime danışmadan kullanılmamalıdır.”
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İdris Kırhan ise antibiyotik kullanımıyla ilgili şunları söyledi:
“Son yıllarda gereksiz ve yanlış antibiyotik kullanımının vücuda inanılmaz olumsuz etki bıraktığını görüyoruz. En ufak sıkıntıda bireylerin bilinçsizce antibiyotik kullanımının zararları ve vücudu hastalıklara karşı dirençsiz hale getirmesi akabinde daha büyük hastalıklara yol açabiliyor. Bu anlamda ‘Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası’ da konuyla ilgili farkındalık oluşturmak adına değerlidir”.
YORUMLAR