Urfalılar büyük bir gurur yaşıyor. Kültür ve inanç şehri olarak bilinen Şanlıurfa’nın orta vadede Türkiye’de kültür turizminin en önemli noktalarından biri olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Uzmanlar “Sadece Urfa’nın değil bölgenin de kaderi değişecek” diyor.
80’li yılların sonları. İki köylü Şanlıurfa‘da tepelik bir arazide, toprağı sürerken bir heykel bulur. Köylüler alır bu heykeli, evlerine götürür. Müstehcen olduğunu düşündükleri için ahıra koyarlar ve üstünü örterler. Fakat bu heykelle ne yapacaklarını bilemezler. Devlete teslim etmeye karar verirler. Ama ‘devlete kirli heykel götürülmez’ diye de bir güzel yıkarlar, öyle Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ne teslim ederler. Müzede bu heykelin değerini kavrayacak Neolitik Çağ uzmanı yoktur o sırada. Heykel depoya kaldırılır. Aradan zaman geçer. 90’lı yıllarda Urfa’da Nevali Cori kazısını yapan Prof. Harald Hauptmann ile onun ekibinden öğnencisi Klaus Schmidt bu kazıdan çıkarılan eserleri teslim etmek için müzeye gelirler. Müze yetkilileri Örencik Köyü‘nde yaşayan köylülerin getirdiği heykeli gösterir onlara. Schmidt’in o an gözleri parlar “Nereden buldunuz?” diye sorar müze yetkilisine. Hemen Örencik Köyü’ne gidilir, köylüler bulunur, Schmidt ile köylüler bu heykelin çıktığı araziye giderler. İşte o arazi kazılır ve altından insanlık tarihini değiştiren, tarihin sıfır noktası olarak nitelendirilen Göbeklitepe ortaya çıkar.
YORUMLAR