Takvim yaprakları nede çabuk tükeniyor. Hızla ilerleyen zaman dilimleri bizleri sadece yaşlandırmamalı; eğitmeli, öğütmeli ve bilinçlendirmeli. Bizler 2017'ye veda ederken 2018 yılına dair beklentiler ve umutlar içinde olacağız. Televizyon kanallarında bir önceki yıl neler yaşandığı, bu yıl neler yaşanabileceği ve temennileri, Türkiye ve Dünya siyaseti konuşulup, yaşanan değişimler dönüşümler anlatılırken bir değişmezliğimiz atlanıyor: Tüketiciliğimiz!
Tüketiciliğimiz, millet olarak kendimize ayrılıklar ve farklılıklar ararken farkına varamadığımız bizi birleştiren bir özelliğimiz. Memur, mühendis, doktor, avukat işçi, işveren olmuşuz fark etmiyor. Hatta her üreticinin birer tüketici olduğunu bilerek, kocaman bir tüketiciler topluluğu olduğumuzu unutmamalıyız. Peki bizler bunu ne kadarını biliyor ve ne kadarının farkındayız!
Mevzuatımızda çeşitli konularda tüketici lehine düzenlemeler ve bilhassa hususi olarak tüketicilerin haklarına ilişkin olarak hazırlanan 6502 sayılı özel bir kanun mevcutken, tüketici haklarına ilişkin çeşitli dernekler çoğalmaya başlamışken toplum olarak başaramadığımız bir husus var: Bilinçlenememek! Hepimiz tüketiciyiz dedik fakat nasıl tüketicileriz? Bu tüketim toplumunda maalesef çoğumuz haklarımızı kullanmayı bırakın, her hangi bir durumda ne haklara sahip olduğumuzu bile bilmiyoruz. Bizlere hizmet ve ürün sunan o devasa şirketlerin karşısında korkup her denileni kabulleniyor, hemen bizden istenen işlemi, ödemeyi yapıyoruz. Bazen meblağların küçüklüğünden, bazen hukukun ağır işlediğinden şikâyet ederek 'neme lazım' düşüncesiyle boşvercilik yapıyoruz. Halbuki farkına varamadığımız bir şey var bilinçli tüketici sadece üreticiyi, hizmet sunanı terbiye etmiyor; aynı zamanda ülke ekonomisinde kaynakların daha akıllıca kullanılmasını sağlıyor, ürün kalitesini arttırıyor üstüne bir de kendi parasını koruyor.
Tüketicinin unutmaması gereken iki şey var: Birincisi kendisinin üretici için velinimet olduğu, ikincisi ise bu kadar akıllı ve kurnaz üreticilerin karşısında bilinçli olunması gerektiğidir. Bu iki husus şu açıdan önemli: kendisini üreticinin velinimeti olduğunu bilen tüketici hakkını aramaktan, bilinçli tüketici de hakkını kullanmaktan korkmaz. Tüm bunlardan bahsederken mevzuatın tüketicinin lehine düzenlendiğinden bahsetmiştim fakat geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren 7063 sayılı torba yasanın 11. maddesi ile tüketiciler için kötü sürprizler yaşatabilecek bir değişiklik yaşandı. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun tüketici hakem heyetlerine başvurmayı düzenleyen 68. maddesinde hakem heyetlerinin parasal sınırlarının arttırılmasının yanı sıra tüketiciler aleyhine ilamsız icra yapılmasına imkân veren bir düzenleme getirildi. Önceden kanundaki parasal sınırlamalarda kalan tüketici işlemleri için tüketici hakem heyetlerine başvurma zorunluluğu bulunmaktayken, artık alacaklı olduğunu iddia eden cep telefonu, elektrik, su internet, doğalgaz vb. türden şirketler tüketici hakem heyetlerine başvurmadan size karşı icra takibi başlatabilecek. Cüzi parasal miktarlar için icra giderleri ödemek zorunda kalabileceksiniz. Kötü sürprizlerle karşılaşmamak için e-Devlet kapısından hakkınızdaki icra takiplerini kontrol ederek hak ve para kayıplarına uğramamanız konusunda dikkatli olmanız ve tüketicinin bilinçli olması gerektiğini kötü bir tecrübeyle öğrenmemeniz için sizleri uyarmak isterim. İyi bir yıl geçirmeniz temennisi ile...
YORUMLAR