Şanlıurfa, son yıllarda ortaya çıkan tarihi bulgular nedeniyle tarihi yeniden yazdıran şehirdir. On iki bin yıl belki de daha öncesi; Göbeklitepe böyle bir tarih veriyor bizlere… İnsanlık tarihinin doğduğu bu kadim şehrin kültürel kodları gerçekten de öğrenilmeye ve anlamaya değer bir özellik taşıyor.
Düşünün ki dünyanın en eski şehrinde, dünyanın ilk yerleşim merkezinde geziyorsunuz. Adım attığınız topraklarda peygamberler, krallar, sultanlar, kadim medeniyetler, farklı kültürler yaşamış. Geleceğe eserler ve zengin bir kültür bırakılmış. Kültürel birikim o kadar zenginleşmiş ki rengârenk bir kilimin desenleri gibi iç içe geçmiş muhteşem bir eser ortaya çıkmış.
Şanlıurfa ülkemizin kadim şehirlerinden biri olduğu için kültürel açıdan çok zengin bir geçmişe sahip. Tarihi eserlerinden, dinler tarihindeki yerinden, tarımsal üretimdeki geçmişinden, içten ve samimi insanlarından, yemek çeşitliliğinden ve daha birçok özelliğinden bu destansı şehrin kültürel zenginliğini anlamak mümkündür.
Destansı güzelliğe sahip olan Şanlıurfa Göbeklitepe ile tarihte çığır açmış, Hz. İbrahim’e, Hz. Eyyüp'e, Hz. Şuayb’a, Hz. Musa’ya ev sahipliği yapmış bir şehirdir Şanlıurfa. Ateşe “serin ve selamet ol” emrinin verildiği, Allah’ın emriyle odunların balık, ateşin su olduğu şehirdir. Şanlıurfa, Arkeoloji ve Mozaik müzesiyle ülkemizin en büyük kapalı müzesine sahip olan bir şehirdir. Şanlıurfa, çarşıları, hanları, hamamları, tarihi mağaraları ve tarihi birçok eseri ile dünyanın en büyük açık hava müzelerinden biridir. Şanlıurfa, birbirinden güzel lezzetleriyle dünyaca ünlü bir gastronomi şehridir.
Şanlıurfa’nın caddelerinde, sokaklarında gezerken kendinizi bu şehre asla yabancı hissetmezsiniz. Çünkü bu şehirde her insan samimi her insan içten duygulara sahiptir. Hz. İbrahim’in “Halil olma” vasfı bu şehrin insanlarına sirayet etmiştir. Bu şehrin insanları misafirperver ve cömerttir.
Yemek kültürü ile ilgili çok satır yazmaya gerek var mı bilemiyorum ama Şanlıurfa çiğköftesinden, kebabına, boranısından, içli köftesine kadar lezzetler diyarı olduğunu ispatlamıştır. Yemek kültürü Şanlıurfa’da hayatın can damarlarından biridir. Yemek kültürü günlük yaşamdan davetlere, düğünlerden, geleneklere kadar birçok alanda kendini hissettirmektedir.
Şanlıurfa insanlarının sıcaklığı bu şehre misafir olarak gelenlerin, bu şehirde memur, işçi, öğrenci olanların içine o kadar işler ki Şanlıurfa’dan ayrılmak hiç de kolay değildir. Hani bir söz vardır “ayaklarım geri geri gidiyor” derler ya… Evet, aynen öyle Şanlıurfa kültürü ile tanışan bir insanın ayakları bu şehirden ayrılırken geri geri gider.
Şanlıurfa’da komşuluk ve akrabalık bağları canlı olduğu için dayanışma ve yardımlaşma çok önemli bir unsurdur. Popüler kültürden henüz tam anlamıyla etkilenmeyen bir şehir olan Şanlıurfa, komşuluk ve akrabalık bağlarının güçlü bir şekilde yaşandığı bir kültüre sahiptir. Bu şehirde başı dara düşen kişi çoğu zaman kardeşinden önce komşusunun kapısını çalar. “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” sözünün yaşatıldığı şehirdir Şanlıurfa… Akrabalık bağları neşeli günlerden sıkıntılı zamanlara kadar her daim sımsıkıdır. Kalabalık düğünler ve taziye kültürü bunun en önemli ispatlarındandır.
Şanlıurfa’yı satırlara, sayfalara sığdırmak pek mümkün değildir. Şanlıurfa’nın tarihi, kültürü, misafirperverliği ve daha birçok özelliği ile tam olarak anlaşılması için mutlaka ziyaret edilmesi gerekmektedir. Zengin kültürel birikime sahip olan bu kadim şehir misafirlerini bağrına sevgi ve şefkatle basan bir anne sıcaklığına sahiptir. Şanlıurfa’nın tarih kokan sokakları misafirlerini zaman tünelinde yolculuğa çıkarmaktadır. Samimi insanları ile bu kadim şehir sizleri tarihe, kültüre, lezzetli yemeklerin dünyasına davet ediyor. Geçmişin izlerini günümüzde en canlı haliyle yaşamak istiyorsanız daha fazla gecikmeyin ve en kısa zamanda Şanlıurfa’yı ziyaret edin.
YORUMLAR